15:17 -
100 rekat namaz,beraat gecesinde ibadet,beraat kandili,berat,duhan suresi sohbet,leylei mübareke,leylei rahmet,leyletül beraat,leyletüssakk,Mübarek Gün ve Geceler,şabanın yarı gecesi
No comments
Beraat Kandili 3
BERAAT KANDİLİ
حم ﴿1﴾ وَالْكِتَابِ
الْمُبِينِ ﴿2﴾ إِنَّا
أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُبَارَكَةٍ ۚ إِنَّا كُنَّا مُنْذِرِينَ ﴿3﴾ فِيهَا
يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ
Meali:
1. Hâ, mîm.
2,3. O apaçık Kitab'a
andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla
insanları uyarmaktayız.
4. O gecede her
hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. (duhan 1-2-3-4 Elmalılı hamdi
yazır meali)
Cenab-ı hakkın ayeti kerimede işaret buyurduğu “mübarek
gece” beraat gecesidir. Bu geceye beraat gecesi denilmesinin sebebi ise;
Hz. Allah, o gece, gerçeğe düşman gözü ile bakanlara,
bahtiyar olmayanlara cennetten uzaklaşma fermanı yazar.
Bu hususta berae suresinde yani tevbe suresinde buyuruluyor
ki;
بَرَاءَةٌ مِنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ إِلَى الَّذِينَ
عَاهَدْتُمْ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ﴿1﴾
1. Allah'dan
ve Resulü'nden bir ültimatomdur (kesin bir uyarıdır, reddi gayrı kabil) bu,
kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere: (tevbe 1)
Yine o gece, tertemiz, içi dışı saf kullara da, cehennemden
kurtulduklarına dair bir beraat fermanı verilir.
Bu mübarek gecede;
gelecek seneye kadar yerdekilerin işleri yüce huzura yükselir.
Yine o mübarek gecede rızıklar da sahiplerine dağıtılır.
Nitekim bu manada okumuş olduğumuz duhan suresinin 4. Ayeti kerimesinde
buyuruluyor ki;
“O gecede hikmete dayalı her iş, ayırt edilir.” (
dürretül vaizin 2/971)
Demek ki bu gece de yani beraat gecesinde, hayır ve
şer, iyi ve kötü başımıza gelecek hadiseler yazılıp kararlaştırılıyor. Bu gece
uyanık olanlar için kurtuluş ve ferahlık yazılırken, bu geceden yüz çeviren,
hatta hiç hatırlamayanlara da azap ve darlık yazılarak, bir senelik kaderi
tayin edilmiş oluyor. Kadir gecesi geldiği vakitte de o kader tesbit edilecek
yani sabitlenecek mühürlenecek. Öyle ise bu gecenin kadrini kıymetini iyi
anlamak ve idrak etmek lazımdır.
Cenab-ı hakka ayeti kerimesinde bu geceyi mübarek bir
gece olarak anmıştır. Bu geceye mübarek gece denilmesinde ki sebep ise;
1, dini ve dünyevi bir çok faydalar için kendisine tabi
olunması istenilen Kur’an-ı Kerim bu gece levh-i mahfuzdan dünya semasına
inmiştir. Kadir gecesinde ise dünya semasından ayet ayet sure sure peygamber
efendimizi inzal olunmaya başlanmıştır.
2, bu gece melekler ve rahmet iner dualar kabul edilir.
(tefciruttesnim 2/906)
Ebu Nasr b. Saad şöyle rivayet ediyor;
Rasulullah efendimiz buyuruyorlar ki;
-
Şaban ayının on
üçüncü gecesi olduğu zaman, Cebrail as bana geldi; şöyle dedi;
-
Ya Muhammed kalk,
teheccüd namasını kılma vakti geldi.
Ümmetin hakkında dileğin neyse iste.
onun bu dileğini yaptım.
onun bu dileğini yaptım.
Aynı gece, tan yeri ağarırken yine
geldi; şöyle dedi:
-
Ya Muhammed! Yüce
Allah ümmetinin üçte birini sana bağışladı.
rasulullah efendimiz bunun üzerine ağlamış ve şöyle sormuştur;
rasulullah efendimiz bunun üzerine ağlamış ve şöyle sormuştur;
-
Ey Cebrail! Kalan
üçte ikisini de bana anlat, ne olacaklar?
Cebrail şöyle anlatır:
-
Onların ne olacağını
bilemiyorum.
Cebrail, ertesi gece gelip şöyle
demiştir:
-
Ya Muhammed, kalk
teheccüd namazı kıl.
Rasulullah efendimiz kalkar, teheccüd
namazını kılar.
Aynı gece, tan yeri ağarırken, Cebrail
gelir, şu müjdeli haberi verir:
-
Ya Muhammed, yüce
Allah ümmetinin üçte ikisini sana bağışladı.
Rasulullah efendimiz bunun üzerine
ağlar ve sorar;
-
Ey Cebrail, kalan
üçte biri ne olacak?
Şaban ayının on beşinci gecesi olan beraat gecesi olduğu zaman, Cebrail yine rasulullah efendimize gelir, şu sevindirici haberi getirir;
Şaban ayının on beşinci gecesi olan beraat gecesi olduğu zaman, Cebrail yine rasulullah efendimize gelir, şu sevindirici haberi getirir;
-
Ya Muhammed, seni
müjdelerim. Yüce Allah ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların tamamını sana bağışladı.
Daha sonra Cebrail şöyle der;
-
Ya Muhammed, başını
semaya kaldır, neler göreceksin, bak..
Rasulullah efendimiz, bakar, görür ki;
semaların kapıları açılmış. Melekler de dünya semasından arşa kadar secdeye
varmışlar, Muhammed ümmeti için istiğfar edip bağışlanmalarını diliyorlar.
Her semanın kapısında bir melek var.
BİRİNCİ SEMA kapısında ki melek şöyle
sesleniyor;
-
Bu gece rüku
edenlere ne mutlu!
İKİNCİ SEMA kapısında ki melek şöyle
sesleniyor;
-
Bu gece secde
edenlere ne mutlu!
ÜÇÜNCÜ SEMA kapısında ki melek şöyle
sesleniyor;
-
Bu gece Allah’ı
zikredenlere ne mutlu!
DÖRDÜNCÜ SEMA kapısında ki melek şöyle
sesleniyor;
-
Bu gece, rabbına dua
edenlere ne mutlu!
BEŞİNCİ SEMA kapısında ki melek şöyle
sesleniyor;
-
Bu gece Allah
korkusundan ağlayanlara ne mutlu!
ALTINCI SEMA kapısında ki melek şöyle
sesleniyor;
-
Bu gece hayır iş
yapanlara ne mutlu!
YEDİNCİ SEMA kapısında ki melek şöyle
sesleniyor;
-
Bu gece Kur’an
okuyanlara ne mutlu!
Daha sonra bu melek şöyle seslenir;
-
Bir şey dileyen yok
mu ki, kendisine dileği verilsin. Dua eden yok mu ki, duası makbul olsun. Tevbe
eden yok mu ki, tevbesi kabul edilsin. Bağışlanmasını isteyen yok mu ki,
bağışlansın. (dürretül vaizin 2/971-972-973)
Bu gecenin 4 ismi vardır:
1.
Leyle-i Mübareke:
(Mübarek gece)
Bu gece ibadet edenlerin elde
edeceği hayır ve bereket çok olduğu içindir.
2.
Leyle-i Rahmet:
(Rahmet gecesi)
Rahmet kapıları bu gece
fecrin doğusuna kadar açıktır.
3.
Leyletü’l Berat
(Berat gecesi)
4.
Leyletü’s Sakk
(Vesika gecesi)
Son iki ismin verilmesinin sebebi: tahsildarlar haraç ehlinden
haracı aldıkları zaman onlara bir berat, vesika (makbuz) verdikleri gibi, Allah
Teâlâ da mümin kullarına cehennemden berat ve vesika yazar. (tefciruttesnim
2/907-908)
Ömer bin Abdülaziz şaban ayının yarı gecesinde yani
beraat gecesinde namaz kılınca başını kaldırdığında nuru semaya ulaşmış yeşil
bir kağıt gördü. Kağıtta şöyle yazılı idi:
-
Bu, Melik-i Aziz’den
kulu Ömer bin Abdülaziz’e cehennemden berattır.”
Bu gece saidler için gadab-ı ilahiden berat olduğu gibi
şakiler için de rahmeti ilahiden berat vardır.
Saidler; kendileri için cennet yazılmış (hakk olmuş)
kimselerdir.
Şakii ise kendisi üzerine azab kelimesi hakk olandır.
(tefciruttesnim 2/924)
Her hikmetli iş bu gece de ayırt edilir, tanzim edilir
ve vazifeli meleklere ibraz edilir.
Erzak nüshası Mikail as’a, harpler, zelzeleler, yere
batma, ay tutulma, yıldırım vb. hadiseler nüshası Cebrail as’a, ameller nüshası
büyük bir melek olan ve semanın sahibi buluna İsmail as’a (melek ismi),
musibetler ve ruhların kabz nüshası da ölüm meleğiz Azrail as’a verilir.
Bu gece hükmedilen işler levhi mahfuzdan çıkarılmaya
başlanır, kadir gecesinde bitirilir. (tefciruttesnim 2/908)
Öyle ise bu gece gücümüz yettiğince, elimizden
geldiğince secdelerle, rükularla süsleyip gecenin karanlığını ibadet nuru ile
aydınlatarak, imkanı olan fecir doğana yani sabah nazına varana kadar, gücü
yetmeyen dayanabildiği en geç saate kadar ibadetle, dua ve yakarışlarla ihya
etmek lazımdır.
Zira bizler aciz, zelil günahkar kullarız.
İbadetlerimiz kusurlu, oruçlarımız eksik, sözlerimize yalan, huşumuza riya
karışmış. Meşgalemiz dünya olmuş ahireti unutmuşken, böyle mübarek gecelerde,
böyle kıymetli vakitlerde Cenab-ı hakk’a bolca niyaz etmek lazımdır.
Halbuki, alemler yüzü suyu hürmetine yaratılan, Cenab-ı
hakk’ın habibim dediği, günahtan ari ve temiz olan fahri alem efendimiz bile bu
geceye çok ehemiyet vermişlerdir.
Hz. Aişe validemiz şöyle anlatıyor;
“şaban ayının yarı gecesi benim nöbet gecem idi.
Rasulullah benim yanımda gecelemişti. Gece yarısı olunca kendisini yanımda
bulamadım. Kadınları kaplayan gayret beni de kapladı. Örtümü büründüm. Ama,
vallahi örtüm ipekten, ibrişimden, pamuktan, ketenden değildi. Kendisine;
-
Peki neden idi?
Denildi. Şöyle dedi;
-
Atkısı kıldan,
çözgücü de deve tüyünden idi. Onu diğer hanımların odalarında aradım,
bulamadım. Odama dönerken yere düşen bir
elbise misali secde ettiğini gördüm. Secdesinde şöyle diyordu;
-
Bedenim sana secde
etti, kalbim sana inandı. Şu elim ile nefsime günah irtikap etmedim. Ey büyük
Rabbim! Her büyükten umulur, günahları af eyle.
sonra başını kaldırdı şöyle dedi;
sonra başını kaldırdı şöyle dedi;
-
Allah’ım gazabından
rızana sığınırım. Azabından afvına sığınırım. Ben seni hakkıyla sena edemem.
Sen kendi zatını sena ettiğin gibisin.
sonra oradan ayrıldı ve odama döndü. Ben hızlı hızlı nefes alıyordum.
sonra oradan ayrıldı ve odama döndü. Ben hızlı hızlı nefes alıyordum.
-
Ne bu nefes ey Hümeyra!
Buyurdu. Kendisine durumu anlattım. Elini dizlerime koydu ve şöyle dedi;
-
Ya Hümeyra! Bu gece
hangi gecedir bilir misin? Bu gece şaban ayının yarı gecesidir. Hz. Allah için
bu gece beni kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri adedince azatlı vardır. Dedim
ki;
-
Ey Allah’ın nebisi,
niçin beni kelb kabilesinin koyunları? Buyurdu ki;
-
Arap’ta bunlardan
daha çok koyunu olan yoktur. Yalnız altı kişiyi söylemiyorum (onlar af
edilmezler). Devamlı içki içen, ana babasına asi olan, riba ve zinaya devam
eden, resim yapan, nemmam (koğucu) (tefciruttesnim 2/905-906)
Haz aişe validemiz bu ve
bunun gibi daha pek çok kez peygamber efendimizin şaban ayının 15i olduğu zaman
gece boyu dua ve ibadetle meşgul olduğunu haber vermiştir. (bkz; dürretül
vaizin 2/973-974)
Rasulullah efendimiz buyuruyor ki;
“iki bayram gecesini, şaban ayının ortasında ki 15.
Geceyi kim ibadetle canlandırırsa; kalplerin öldüğü gün onun kalbi ölmez.”
(dürretül vaizin 2/916)
İsa as bir seyahate çıkmıştı. Yüksek bir dağ görüp onun
üzerine çıktı. Dağın tepesinde koca bir taş gördü ki; sütten daha beyazdı. Onun
çevresinde döndü, güzelliğine hayran kaldı.
Hz. Allah İsa as’a şöyle vahyetti;
-
Ya İsa! Bu
gördüğünden daha çok seni şaşırtan bir şeyi sana açıklıyayım mı? İsa as
-
Evet, açıkla ya
Rabbi!
Der demez, o kaya parçası ikiye
ayrıldı; içinden yaşlı bir adam çıktı. Durumu şöyle idi; üzerinde kıldan örülme
bir zırh, önünde ucu demirli bir baston, elinde taze üzüm, kendisi de ayakta
namazda.
İsa as onun bu durumuna şaşırdı şöyle
sordu;
-
Ey şeyh benim bu gördüğüm
nedir? Şeyh şöyle anlattı;
-
Bunlar, benim günlük
rızkımdır. İsa as tekrar sodu;
-
Kaç senedir bu taşın
içinde ibadet etmektesin? Şeyh şöyle dedi;
-
Dört yüz sene!
İsa as, bunun üzerine, Hz. Allah’a,
-
Ya ilahi! Sen bundan
daha değerli birini yarattın mı?
Hz. Allah İsa as’ şöyle vahyetti;
-
Ya İsa! Muhammed
ümmetinden biri, şaban ayına kavuşur, on beşinci gecesinde beraet namazını
kılarsa bana göre o, dört yüz sene bana ibadet eden bu kulumdan daha
değerlidir.
Bu vahyi alan İsa as şöyle dedi;
-
Ne olurdu, bende
Muhammed ümmetinden olsaydım… (dürretül vaizin 2/975-976)
Bu geceyi namaz ile ihya etmek gündüzü olduğu vakitte
de oruç tutmak lazımdır.
Hz. Ali efendimizin rivayet etmiş olduğu bir hadisi
şerifte peygamber efendimiz buyuruyor ki;
“şaban ayının yarı gecesi olduğu zaman gecesini
ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünki Allah Teâlâ o gece güneş
battığı andan itibaren dünya semasına rahmeti ile iner ve şöyle buyurur;
-
Agah olun, af talep
eden yok mu af edeyim, isteyen yok mu ona istediğini vereyim. Rızk isteyen yok
mu ona helal ve bol rızk vereyim. Bela ve musibete uğrayan yok mu istesin, ona
afiyet vereyim.”
Peygamber efendimiz yine hadisi şeriflerinde
buyuruyorlar ki;
“beş geceyi ihya edene cennet vacip olur; terviye
gecesi, arefe gecesi, kurban bayramı gecesi, ramazan bayramı gecesi ve şaban
ayının yarı gecesi.”
Bu geceyi ihya etmek için selefin yapmış olduğu
peygamber efendimizin de haber vermiş olduğu yüz rekat nafile namaz vardır. Bu
namazın en azı iki rekat, ortası 100 rekat, çoğu da 1000 rekattır.
Bu namaz ile alakalı olarak peygamber efendimiz haz Ali
efendimize şöyle buyurmuşlardır;
“ya Ali! Şaban ayının yarı gecesi kim her rekatta bir
fatiha 10 defa ‘kul hüvallahü ehad’ (ihlas) okuyarak 100 rekat namaz kılarsa:
ya Ali! Bu namazı kılan hiç kimse yoktur ki; Allah Teâlâ onun bu gece istediği
her ihtiyacını gidermesin. Cenabı hakk o kimseye 70 000 melek gönderir. Gelecek
seneye kadar melekler onun için hasene yazar, seyyiatını siler. Derecesini
yükseltirler. Yine 70 000 –ya da 700 000 melek gönderir. Adn cennetlerinde ona
şehirler, saraylar bina ederler, gözlerin görmediği, kulakların duymadığı,
insanoğlunun hatırına gelmeyen ağaçlar dikerler. O geceden itibaren bir yıl
geçmeden önce ölürse şehit olarak ölür. ‘kul hüvallahü ehad’ suresinden her bir
harf için 70 huri ihsan eder.” (tefciruttesnim 2/ 910-911)
Yine peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde
buyuruyor ki;
“bu gece 100 rekat namaz kılana Allah 100 melek
gönderir. 30u onu cennetle müjdeler, 30u cehennem azabından muhafaza eder,
30u dünya afetlerini defeder, onu da
şeytanın hilelerini uzaklaştırır.” (tefciruttesnim 2/924)
*Abdullah bin Mesud’dan bir rivayette peygamber
efendimiz bu namazı her rekatte bir fatiha 5 ihlas ile tavsiye etmiş melek
sayısını 500 000 olarak haber vermiştir. (bkz dürretül vaizin 2/971)
Yine başka bir hadis-i şerifte
“bir kimse bu beraat gecesinde bana salavat okursa.. o
kimseye, nebilerin, rasullerin, meleklerin, tüm insanların sevabından verilir.”
Buyuruluyor. (dürretül vaizin 2/971)
Abdullah bin Ömer’in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte
de peygamber efendimiz
“5 vakit vardır ki, bunlarda okunacak dua geri
çevrilmez;
1-
Cuma gecesi
2-
Muharrem ayının
onuncu gecesi
3-
Şaban ayının on
beşinci gecesi
4-
Ramazan bayramı
gecesi
5-
Kurban bayramı
gecesi.” (dürretül vaizin 2/975)
Ata bin yesar buyuruyor ki;
“kadir gecesinden sonra hiçbir gece yoktur ki, şaban
ayının ortasında ki 15. Geceden daha faziletli olsun.” (dürretül vaizin 2/916)
Cenab-ı hakk iman ile erdirmiş olduğu bu mübarek
geceyi, iştiyakla, kalplerimiz uyanık bir şekilde, huşu ve huzur içinde,
hanelerimizi ibadet nuru ile aydınlatarak namazlarla, Kur’anlarla, zikirlerle
taa fecir doğuncaya kadar rızasını kazanma gayreti içerisinde ihya edebilmeyi
nasip eylesin. Sabahına vardığımız vakit beratımızı sağ elimiz ile said
kimselerden yazılarak cehennemden kurtuluş beratı olarak alabilmeyi nasip
eylesin. Gündüzünü de oruçla nihayetlendirmeyi nasip eylesin. (geceler önce
gelir, günleri ertesi gündür. Yani Çarşamba gününün akşamı beraat gecesi beraat
gecesinin sabahı ise Perşembe günüdür.)
0 yorum:
Yorum Gönder