فَلَوْلَا إِذَا بَلَغَتِ الْحُلْقُومَ Can boğaza
dayandığı zaman
وَأَنْتُمْ حِينَئِذٍ تَنْظُرُونَ ki siz o vakıt bakar durursunuz
وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْكُمْ وَلَٰكِنْ لَا تُبْصِرُونَ Biz ise ona
sizden yakınizdir ve lâkin görmezsiniz
فَلَوْلَا إِنْ كُنْتُمْ غَيْرَ مَدِينِي Evet
haydiseniz'â dîne boyun eğmiyecek, ceza çekmiyecekseniz,
تَرْجِعُونَهَا إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِي Onu geri çevirsenize; şayet
iddianızda doğru iseniz.
فَأَمَّا إِنْ كَانَ مِنَ
الْمُقَرَّبِي Fakat
ölen kişiye gelince, eğer o rahmete yaklaştırılanlardan ise,
فَرَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَجَنَّتُ نَعِيمٍ Ona rahatlık,
güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
وَأَمَّا إِنْ كَانَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِي Eğer O, sağın adamlarından ise,
فَسَلَامٌ لَكَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ "(Ey
sağcı), sana sağcılardan selam!"