Sayfalar

11 Ocak 2010 Pazartesi

Namaz

 

اَقِمِ الصَّلَاةَ اِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَي عَنِ الْفَحْشَئِ والْمُنْكَرِ

Ey Habibim! Sen namazını dosdoğru kıl. Muhakkak namaz fahşa ve münkerden nehy eder, korur.

Hz Allah’ın bütün müminlere farz kıldığı en büyük ibadet ve farzlardan en sevimli olan namazdır.

اَلصَّلَاةُ عِمَادُالدِّينْ مَنْ اَقَامَهَا فَقَدْ اَقَمَ الدِّينْ وَمَنْ تَرَكَهَا فَقَدْ هَذَمَ الدِّينْ

Namaz dinin direğidir. Kim ki namazını kılarsa dinini yenilemiş olur, kim ki namazını terk ederse dinini yıkmış olur.

Nasıl ki bir bina direksiz ayakta durmuyor, sağlam olmuyorsa, imanda direği olan namaz olmadan ayakta durmaz.

Yine başka bir hadisi şerifde;

لِكُلِّ شَيْءٍ عَلَمٌ عَلَمُ الْاِيمَانِ الصَّلَاة

Her şey için bir alamet vardır. İmanın alameti ise namazdır. Mesela bir şoförün, şoför olduğuna delili, alameti ehliyettir. Ehliyeti olmadan şoför olduğu anlaşılmaz. İşte bizim ehliyetimiz imanımızın alameti de namazdır. Namaz kılmayan bir kimsenin Müslüman olduğu anlaşılmaz. Peygamber efendimizinde beyanı üzerine biz Müslümanlar ve kafirler arasındaki fark namazdır. Namaz kılmayan bir kimsenin kâfirden farkı olmaz. Bu sebepten Müslüman olduğumuzu göstermek için namaza ehemmiyet vermek lazımdır. Kişi namaz kıldığı zaman İslamın beş şartını yerine getirmiş olur. Neydi bu beş şart:

Kelime-i şahadet getirmek: kişi iman ettiği için namaz kılar ve namaz içerisinde kelime-i şahadet getirir.

Namaz kılmak: kalben ve bedenen Hz Allah’a yönelmektir ki zaten mevcuddur.

Oruç tutmak: hiçbir şey yememektir ki kişi namaz içerisinde hiçbir şey yemez ve içmez.

Zekat vermek: kişi namaz kılmakla bedeninin ve elbiselerinin zekatını vermiş olur.

Hacca gitmek: kişi kıbleye yönelmek ve manen kendisini kabede hissetmekle hac etmiş olur.

İşte namaz kılan kimse İslamın 5 şartını yerine getirdi ve hakkıyla Müslüman oldu. Hakkını vermiş oldu.

Bir kimse namaz için abdest alması ve namazını eda etmesi ile günahlardan arınmış olur.

Peygamber efendimizin yanına bir kimse gelip

-Ya Rasulullah! Ben şeriata muhalif olan cezası icap eden bir günah işledim. Muhakkak bunun cezasını kıyamette çekeceğim. Ama bana ahiretin azabı şiddetli olduğu için dayanamam. Ne olur cezam ne ise söyleyin de dünyada iken çekeyim. Diyor. Tam o sırada ezan okunuyor ve Peygamber efendimiz hiç bir şey söylemeden namaza gidiyor. Namazlarını eda ediyorlar. O zat yine gelerek,

-ne olur Ya Rasulullah! Cezam ne ise söyleyin de çekeyim, diyor. Peygamber efendimiz;

-Sen demin benimle ve eshabımla namaz kıldın mı? Diyor.

-Evet kıldım, deyince,

-Öyle ise senin bütün günahların af olundu. Diyor. Ashabı Kiram hayret ediyor ve soruyorlar

-Ya Rasulullah! Bu kadarda olur mu? Diyorlar. Peygamber Efendimiz,

-Ey eshabım! Sizden birinizin evinin önünde nehir olsa ve günde 5 defa yıkansa üzerinde kir kalır mı?

-Hayır, Ya Rasulullah! Deyince,

- öyle ise beş vakit namaza devam edin üzerinizde günah kiri kalmaz buyurmuşlardır.

Demek ki kişi namazdan sonra günahsız kalıyor. O halde günahsız ağızla yapılan dualar kabul olunur.

Zamanın birinde Malik bin Dinar diye bir zat varmış. Bu zat hiç meyhaneden çıkmazmış. Ama bu zatın çok abid ve Saliha bir hanımı ve bir tanede erkek evladı varmış. Hz Allah bir gün çocuğun canını alıyor ve Malik bin Dinar aydan aya eve uğrarken şimdi ise hiç uğramaz oluyor. Hz Allah‘a çok isyanda bulunuyor. Bir gün meyhane köşesinde sızıp dalmış iken rüyasında çık korkunç ağzından kanlı salyalar akan ve kendisi üzerine gelmekte olan bir boğa görüyor. O kadar çok korkuyor ki korkusundan kaçarken dağları, ovaları, vadileri aşıyor ve nihayetinde bir uçurumun kenarına geliyor. Uçurumdan atlayacakken bir de bakıyor ki uçurumda şiddetli bir şekilde alevler yanmakta. Malik bin Dinar Hz dayanamayıp Hz. Allah’ a ilticada bulunuyor. O anda uçurumun kenarında cılız bir adam görünüyor ve ondan yardım istiyor. Fakat o cılız adam umursamıyor. Ona yardım etmiyor. Malik bin Dinar Hz; Hz. Allah’a daha çok iltica ediyor ve Hz. Allah tarafından karşısına bir kapı çıkıyor. İçeriye girince kendisini yemyeşil bir bahçede görüyor ve cıvıl cıvıl Kur’an-ı Kerim sesleri duyuyor. Daha sonra bir köşk ve elinde Kur’an-ı Kerim olan küçük küçük çocukların çıktığını görüyor. Bir de baksa ki vefat eden oğlu da o çocukların içinde ve çocuk hemen babasının yanına gelerek;

-Babacığım sen buraya nasıl gelebildin. Senin gibiler buraya giremez. Zira sen dünyada iken Hz. Allah’a çok isyanda bulundun. Allah ve Rasulünü unutmuştun, diyor ve nasıl geldiğini sorunca babası başından geçenleri anlatıyor ve,

- yavrum o boğa hala burada ben çıkarsam beni anında parçalar, diyor. Bunun üzerine çocuk kapıyı açıp boğaya bir bakıyor. Boğa korkusundan hemen kaçıyor. Babası “nasıl yaptın oğlum?” deyince,

- baba seni kovalayan boğa dünyanın içindeki şeylerden olmayıp dünyanın ta kendisidir. Ve sen dünyaya öyle bağlanmışsın ki o adeta seni korkutuyor, diyor. Babası;

- peki, oğlum o uçurumdaki alevler neydi, deyince, çocuk;

- o alevler cehennem alevleri idi eğer sen Hz. Allah’a dua etmeseydin onun içine düşecektin diyor. O cılız adam kimdi diye sorunca,

- O da senin amelindir. Babacığım bak dünyada iken o kadar az amel işlemişsin ki o ameller adeta cılız bir adam haline gelip sana hiçbir menfaati dokunmadı diyor. Babası

- peki, oğlum burası neresidir? Diye sorunca

- burası cennet bahçelerinden bir bahçedir. Diyor.

- peki, oğlum siz o köşkte ne yapıyordunuz deyince

- bizler küçük yaşta Kur’an-ı Kerim öğrenmeden vefat ettiğimiz için Hz. Allah bize Hz. İbrahim’i hocamız olarak verdi. O da bize orada Kur’an-ı Kerim öğretiyor diyor. Babası korkuyla uyandığı zaman kendini yine bir meyhane köşesinde buluyor. 3-4 aydan beri uğramadığı evine uğruyor. Hanımı seccade üzerine secdeye kapanmış.

- Allah’ım benim bir evladım vardı onun ile teselli buluyordum. Onu aldın ya Rabbi! 3-4 aydan beri evine gelmeyen ve evinin yolunu unutmuş olan bir beyim var ona da hidayet nasip eyle Allah’ım! Artık evine dönsün. Diye dua ediyor ve hanımın yanına gelerek,

- Hanım ben tevbe, Hz. Allah bana hidayet nasip etti. Bundan sonra evimden hiç ayrılmayacağım diyor. Neticede bu zat hanımının namazdan sonra yaptığı dualar sebebi ile Malik Bin Dinar Hazretleri oluyor.

Hz. Allah cümlemizi bu Allah dostlarının şefaatine nail eylesin.

· Cenab-ı hak Kur’an-ı Kerim’de 55 yerde yalnız olarak, 33 yerde ise zekat ile beraber namazı zikretmiştir. Namazdan bu kadar çok bahsedilmesi, namazın ehemmiyetinin ne kadar büyük olduğunu gösterir. Zira kıyamet gününde Cenab-ı hak kuluna imandan sonra namaz ile sual edecek ve namaz hesabı kolay geçenlerin diğer hesapları da kolay, namaz hesabı zor geçenlerin diğer hesapları da zor geçecektir.

Elbette ki namazı baştan savma, kılayım da mesuliyeti üzerimden kalksın şeklinde değil de tadili erkana riayet ederek gayet huşulu bir şekilde kılmak lazımdır. Tadili erkâna riayet etmeden kılınan namaz kılınmamış sayılır.

Peygamber efendimiz mescid-i nebevide tadili erkâna riayet etmeden namaz kılan bir kimseye قمْ فَصَّلِّي فَاِنَّكَ لَمْ تُصَلِّي sen namaz kıl muhakkak sen namaz kılmadın buyuruyor. O kimse tekrar aynı şekilde kılıyor yine aynı şeyi söylüyor. 3. olarak aynı şekilde kılıyor yine aynı şeyi işitince Peygamber efendimize sebebini soruyor. Peygamber efendimizde tadili erkânsız namazın kılınmamış olduğunu açıklıyor.

Hakkı ile kılınan namaz semaya yükselir ve Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıkar Cemal-i ilahi ile müşerref olur ve namaz kılan kimse için şöyle dua eder حَفَظَكَ اللَّهُ كَمَا حَفَظَنَيِ sen beni muhafaza ettiğin gibi Hz. Allah’da seni muhafaza etsin. Sen beni Cemal-i ilahi ile müşerref kıldığın gibi Hz. Allah’da seni Cemal-i ilahi ile müşerref kılsın.

Ama dikkatsiz kılınan namaz semaya çıkınca semanın kapıları ona kapanır ve kıyamet gününde bir paçavra gibi o kimsenin yüzüne çarpılır oda o kimseye ضَعْيَكَ اللهُ كَمَا ضَعَيْتَنِي sen beni zayi ettiğin gibi Hz. Allah’da seni zayi etsin diye beddua eder Hz. Allah cümlemizi muhafaza buyursun.

Namazda kişiye 4 şeytan musallat olur. Sağına, soluna, önüne ve arkasına geçerler ve vesvese vermeye başlarlar. eğer kişi onun vesvesesine kapılmazsa Hz. Allah ona 700 şehid makamı verir.

İşte şeytanın yanımıza gelmemesi için başından tedbir almamız lazım. Evvela euzu besmele çekip 1 Fatiha, 3 ihlas-ı şerif okursak ve öylece namaza başlarsak şeytan yanımıza yaklaşamaz.

Tabi ki namazın düzgün olması için evvela şartları nedir onu bilmemiz lazım. Namazın şartı 12’dir. 6’sı içinde, 6’sı dışındadır. Dışında olanlar namaza başlamadan önce yapılması gerekenlerdir.

1- Hadesten taharet: Yani kişinin abdesti yoksa abdest alması, cünüp ise gusletmesi lazımdır.

2- Necasetten taharet: Yani namaz kıldığımız yerde, bedenimizde, elbisemizde herhangi bir necaset varsa temizlememizdir. Yine suretli olan şeylerle veya resim ve surete karşı namaz kılmamamızdır. Çünkü necis olan yere melekler gelmediği gibi suret olan yerede gelmezler. O zamanda şeytan musallat olur.

3- Setr-i avret: avret mahallini örtmektir ki kadının avret mahalli yüzü, elleri ve ayakları hariç tüm bedeni avret mahallidir. Avret mahalli açık olursa namaz kabul olmaz. Mesela ince tülbentle veya çorapsız kısa etekle kılınan namaz kabul olmaz.

4- İstikbal-i kıble: kıbleye yani kabe-i muazzama’ya yönelmektir

5- Vakit: Namazı vakti girdiği zaman kılmaktır. Vakti girmeden kılınan namaz kabul olmaz. Bu vaktinde kılmakta 3’e ayrılır.

1- 1. Vakitte kılarsa: Hem Cemal-i ilahi, hem rıza-i ilahi hem de sevabı verilir.

2- 2.Vakitte kılarsa: Cemal-i ilahi kalkar, rıza-i ilahi ve namazın sevabı verilir.

3- 3.Vakitte kılarsa: yalnızca namazın sevabı verilir.

6- Niyet: Hem kalben, hem de dil ile niyet etmektir. Yalnızca kalp ile niyet ederse namaz olur fakat yalnız dil ile niyet ederse namaz kabul olmaz. Namaza başlamadan bu 6 şarta sonsuz itina göstermeliyiz.

Namaza Allahü Ekber diye başladıktan sonrada içindeki şartlara dikkat etmeliyiz içindeki şartları da; kıyam, kıraat, rükû, secde, kaade-i ahiredir.

Namaz içinde Ayet-i kerimeleri okurken manalarını düşünerek kılmalıyız. Mesela Fatiha-i şerife de اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّكَ نَسْتَعِين yani ancak senden yardım ister, ancak sana ibadet ederiz. Derken eğer başka bir kimseyi düşünürsek Cenab-ı hak “Sen yalancısın git kendine başka bir rab bul benim mülkümde durma” der. Her namazda başkasını düşünsek günde 40 defa bu hitap ile mülaki oluruz ki Hz. Allah muhafaza buyursun.

Namaz kılarken karşımızda Kabe-i muazzama, sağımız cennet, solumuz cehennem, ayaklarımızın altında sırat köprüsü ve arkamızda canımızı almak için bekleyen Azrail (A.S)’ı düşünerek sanki son namazımız gibi kılmamız lazımdır.

Ecdadımız namaz esnasında kendilerini arı sokar veya gözlerine çöp batarmış. Vücutlarından şakır şakır kan akarmış da namazla meşgul olmaktan hissetmezlermiş.

Şimdiye kadar namazın mükâfatlarını anlattık. Şimdide biraz cezalarından bahsedelim. Bu kadar büyük mükafatları olan namazın elbette bir o kadar büyüktür.

Peygamber Efendimizin vefatından sonra hulefa-i raşidin Ashab-ı Kiram ile beraber sünnetlerden konuşuyordu.

Hz. Ebu Bekr(R.A) ayağa kalkarak:

-ben Rasulullah’dan bizzat işittim ki kim ki namazı terk ederse 70 komşusundan bereket kalkar.

Hz. Ömer (R.A) ayağa kalkarak:

- Ben de işittim ki onun isyanı 70 komşusuna isabet eder.

Hz. Osman (R.A)

- Onun şerri 70 İslam beldesine sirayet eder.

Hz. Ali (R.A)’da ayağa kalkarak

- Ben daha şiddetlisini işittim onun şerri değil 70 beldeye şarka ve garba ulaşır diyor.

Yine namazını terk edenler için cehennemin altında Veyl deresi hazırlanmıştır. Ayet-i Kerime’de فَوَيْلٌ لِلْمُصَلِّينْ veyl deresi namaz kılıcılar içindir. Buyruluyor. Yani namazın hakkını vermeden kılanlar ve hiç kılmayanlar cehennemin altında cehennemdekilerin kan ve irinlerinin aktığı veyl deresine gidecekler. Yiyecekleri irin içecekleri de kan olacaktır. Cehennem ve cehennem ehli günde 1000 defa bu derenin şerrinden Hz. Allah’a sığınırlar, Mevla’m cümlemizi muhafaza buyursun.

Kişi Allah’ın emri olan namazı ya dünyada yumuşak halılar üzerinde rahat rahat kılacak ya da ahret de kızgın saclar üzerinde kılacak. Öyle bir ahval ki secdeye gittiği zaman etleri saca yapışacak kalktığında onların piştiğini yandığını görecek, tekrar etler toplanacak yine secdeye gidince yine yapışarak azab olunacak.

Namaz kılmayan için ahret de Cenab-ı hak indinde hiçbir bahane kabul olunmayacak. Cenab-ı hak ey kulum niçin namaz kılmadın deyince o kişi;

- Ya rabbi! Çok malım vardı diyecekler. Cenab-ı hak;

- Halilim İbrahim kadarda mı zengindin diyecek. Kişi

- Ya rabbi! Çok hastaydım diyecek. Cenab-ı hak;

- Kulum Eyyüp kadarda mı hastaydın diyecek. Kişi;

- Ya rabbi! Çok fakirdim. Meişetimi temin için uğraşırken kılamadım diyecek. Cenab-ı hak;

- Kulum İsa kadarda mı fakirdin diyecek ve kul için hiçbir bahane kalmayacak…

Cenab-ı hak bir Hadis-i kutsi de

- Kulum farzlarla benim azabımdan kurtulur, nafilelerle bana yaklaşır buyuruyor. Peki bu nafilelerin başlıcaları nelerdir?

1- Evvela duha namazıdır ki: bu namazda 100 hasene vardır. 75’i dünyada, 25’i ahiretdedir. Bu namazı kılanlar dünyada sıkıntı çekmezler. Meişet darlığına düşmezler.

2- Evvabin namazıdır: bu namaz içinde 100 hasene vardır ki; 75’i ahirette, 25’i dünyadadır. Bu namazı kılanlar ise ahret sıkıntısı çekmezler hesapları kolay olur.

3- Teheccüd namazı: sevabı hudutsuzdur. Kılan kimselerin tüm ibadet ve duaları kabul olur.

4- Son olarak tesbih namazıdır ki: haftada, ayda, yılda veya hiç yapamıyorsa ömründe 1 kez kılmak gerekir. Çünkü bu namazı kılan için Cenab-ı hak bir kuş halk eder. Bu kuş kişi namaza başlayınca Rahmet-i ilahinin içine dalar bitince çıkar ve bir silkelenir ki tüylerinden akan damlalar kadar Cenab-ı hak melek halk eder ve o melekler kıyamete kadar o kimseye istiğfar ederler. Yine Cenab-ı hak cennetteki mekânına 300 ağaç diker.

Yine Mevla’mız namaz kılan kimseye pek çok sevap ihsan etmiştir.

· Kişi namaza başlayınca günahları dökülür.

· Euzu deyince vücudundaki tüyler adedince sevap verilir.

· Fatiha okuyunca 20 hac sevabı verilir.

· Rükû tesbihinde Semavi kitapların hepsini hatim sevabı verilir.

· Secde tesbihinde 30 defa rahmet edilir.

· Tahıyyatda artık cennetin tüm kapıları açılır ve duaları kabul olunur.

Hz. Osman; “kim ki 5 vakit namazını eda ederse Hz. Allah o kimseyi 9 şey ile mükafatlandırır.

1- Hz. Allah onu sever.

2- O kimsenin bedeni sıhhatli olur.

3- Hz. Allah o kimseyi bela ve musibetlerden koruması için hafaza melekleri gönderir.

4- Evinde bereket çoğalır.

5- Yüzü de Salihlerin nuru gibi parlak olur.

6- Kalbini Hz. Allah yumuşatır, cimri olmaz.

7- Sırat köprüsünden şimşekler gibi geçer.

8- Hz. Allah o kimseyi cehennemden uzak tutar.

9- O kimseye hem dünyada hem de ahrette güzel komşular ihsan eder.

Mevla’m cümlemizi Farzlar ile beraber Nafileleri yerine getirip Rahmetine nail olan kullarından eylesin!

ÂMİN!



Bookmark and Share

5 yorum:

Allah razı olsun sizden sohbetler çok güzel devamınıda bekleriz inşallah...

Bunlarin kaynaklari nerden buldunuz cok merak ettim,
emeginize saglik
selamlar hollandadan

Allah razı olsun çok güzel bir sohbet olmuş. Rabbim cümlemize hakkıyla tadili erkanla namaz kilmayi ve güzel tadi tattirsin inşallah.

bu sohbetlerin kaynağı nedir muazzam bilgiler Allah razı olsun

merhabalar, eski alimlerin hususi ve muazzam eserlerinden anlattığım konuya göre derleyerek sohbet hazırlıyorum. ilk bloga eklediğim sohbetlerde birazda online acemiliği ile kaynaklarını eklememmiştim fakat daha sonra eklediğim sohbetlerde konu yada hadise sonlarında hangi kaynaklardan alındıgı sayfa ve varsa cilt numarası dahi yazılarak belirtilmiştir. ilginiz için çok teşekkür ederim.

Yorum Gönder